Motivasyon Kazanmak Üzerine: Yanlış Tanımlanan Kavram

Uzun yıllardır o “büyük motivasyonun” peşinden giden bir insan olarak bazı şeyler teşhis ettim, doğru bilinen yanlışları fark ettim ve her ne kadar “kişisel gelişim zırvası” gibi görünse de bunları paylaşmaya karar verdim.

Motivasyonun büyük olanı değil küçük olanı makbuldür. Bunu anlamak için neden motivasyona ihtiyaç duyduğunuzu kendinize sormalısınız. Motivasyon “eylemin sürekliliğini sağlamak için” gerekiyor insana. Sabah sporu yapmak ya da ders çalışmak mesele değil. İşin zor kısmı bunun her gün yapılması gerektiği. İnsanın motivasyona ihtiyaç duyduğu kısım burası. İşte bu nedenle motivasyonun insanları her gün eyleme teşvik etmesi lazım. Peki bu nasıl mümkün olabilir? İnsanı teşvik eden en önemli şey başarabildiğini görmesidir. Bisiklet sürmeyi öğrenmiş bir çocuk o andan itibaren saatlerce pedal çevirmek ister. İçinde dolup taşan bu enerjinin nedeni bir şeyleri başardığını görmesidir. Bir geometri sorusuna yarım saat kafa yorup sonra onu çözebilen insanın mutluluğunu tarif etmeye gerek yok. O halde başarının olabilecek en kısa süreler içinde tekrarlanması lazım. Bunun için motivasyonun çok küçük şeyler üzerine inşa edilmesi gerekiyor. O kadar küçük olmalı ki sürekli yeniden üretilebilsin. Bunu bir örnekle aktarmak istiyorum:

Tıp fakültesini yeni kazanan bir öğrenciyi düşünelim. Bu arkadaş motivasyonunu iyi bir doktor olacağı üzerine inşa ederse bunu en az altı yıl boyunca diri tutmak zorunda kalacak, altı yıl boyunca bunu kendisine tekrarlayacak. Uzun süre tekrarlanan ama sonuç alınamayan şeylerin nihayeti hissizlik olur. “Büyük motivasyonların” ilk başta heyecanlandırması sonra ışıltısını yitirmesi bundan. Tıp okuyan arkadaş motivasyonunu her gün yarım sayfa ders özeti çıkarmak üzerine kursa ne değişirdi? Özetini çıkardığında o günkü görevin tamamlandığını hisseder, bir şeyleri başardığını görür ve mutlu olurdu. Ertesi günler bunu tekrar ettiğinde sadece ders konusunda değil hayatın diğer sorumlulukları karşısında da kendisine daha çok güvenirdi. Çünkü her gün yinelenen, tazeliğini koruyan bir motivasyona sahip olurdu. Uzun süre bir şey için düzenli çalışan arkadaşlarınızı gözünüzün önüne getirin. Onların bir şeyi başarma ihtimali diğerlerinden daha fazla olur genelde. Çünkü bir şeyi tekrar edebilmek, motivasyonu taze tutmak kişiye bir özgüven de kazandırıyor. Bunun sonu da “winner” dediğimiz insan modeline gidiyor.

Harekete geçmek için motivasyona ihtiyaç duyulmaz, hareketin sürekliliği için ona başvurulur. Bunun yolu da onu olabildiğince küçük şeyler üzerinden inşa etmektir. Bu başarının her gün tekrar etmesini sağlayacağı gibi kişiye yeni adımlar için teşvik de edecektir. Bu nedenle benim naçizane tavsiyem çok büyük rüyaların peşinden gitseniz de günlük motivasyonlarla hareket etmeyi bir alışkanlık haline getirmeniz. Uzun vade planlarının tam da düşlendiği şekilde gerçekleştiğini görmedim ben.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir